Çiğ balık şöyle dursun,ızgara balıktan hoşlanmam.
- I don't like grilled fish, let alone raw fish.
Tom çiğ soğanlardan nefret eder.
- Tom hates raw onions.
Taze çiğ sebze yemeği sever.
- She likes to eat fresh raw vegetables.
Japonya yurt dışından çeşitli ham maddeleri ithal eder.
- Japan imports various raw materials from abroad.
Japonya ham madde açısından ithalata bağımlıdır.
- Japan depends on imports for raw materials.
a raw voice.