Biz düşmana doğru süründük.
- We crept toward the enemy.
Kedi çitin altında süründü.
- The cat crept under the hedge.
Muhtemelen bir yaltakçı olduğumu düşünüyorsun.
- You probably think I'm a creep.
Benim bir yaltakçı olduğumu düşünmelisin.
- You must think I'm a creep.
Hey, külotlu şakalardan vazgeçmenin zamanı geldi.Okuyucuları soğutacaksın,seni sürüngen.
- Hey, it's about time you quit it with the panty jokes. You'll put off the readers, you creeper!
Bunun ürpertici olduğunu düşünmüyor musun?
- Don't you think it's creepy?
Tom içimi ürpertiyor.
- Tom gives me the creeps.
Christmas creep. Feature creep. Instruction creep. Mission creep.
Stop following me, you creep!.
He tried to creep past the guard without being seen.
Prices have been creeping up all year.