Sizce ben deli miyim?
- Do you think I'm crazy?
Birçok kişi deli olduğumu düşünür.
- Most people think I'm crazy.
Bu çılgınca gelebilir fakat sanırım ben hâlâ Mary'ye âşığım.
- It might sound crazy, but I think I'm still in love with Mary.
Onun fikirleri çılgınca görünüyor.
- Her ideas sound crazy.
Kapıyı açık bırakması çılgınlık.
- It is crazy of him to leave the door open.
Tom onun çılgınlık olduğunu düşünüyor.
- Tom thinks that's crazy.
O yapmak için aptalca bir şeydi.
- That was a crazy thing to do.
Aptalca bir şey yapmayacağız.
- We're not going to do anything crazy.
Tom tatlılara düşkündür.
- Tom's crazy about sweets.
Erkekler ona divane oluyor.
- Men are crazy about her.
Tom sana divane oluyor.
- Tom is crazy about you.
Bu çılgınca gelebilir fakat sanırım ben hâlâ Mary'ye âşığım.
- It might sound crazy, but I think I'm still in love with Mary.
Onun fikirleri çılgınca görünüyor.
- Her ideas sound crazy.
O yapmak için aptalca bir şeydi.
- That was a crazy thing to do.
Ben deli olabilirim, ama aptal değilim.
- I may be crazy, but I'm not stupid.
Ben o delikanlıya hastaydım.
- I was crazy about that boy.
Onlar böyle saçmalıklara inanmak için deli olmalılar
- They must be crazy to believe such nonsense.
Tom Mary'ye yetişmek için deli gibi koştu.
- Tom ran like crazy to catch up with Mary.
Onun köpeği deli gibi havlamaya başladı.
- Her dog started barking like crazy.
Bu çılgın fikir nereden aklına geldi?
- How did you come up with this crazy idea?
Bunlar sadece çılgın fikirler.
- These are just crazy ideas.
When she gets on the motorcycle she goes crazy.
He went crazy when he won.
Why is she so crazy about him?.
We played crazy eights, war, fifty-two card pickup. Rudy flipped the whole deck across the table at me and the cards sailed to the floor, kings, queens, deuces.
crazy-paving pattern.
She stayed late, working like crazy to get the project done before the deadline.
After so many days of rain, the kids started to get a bit stir-crazy.