Tom dizüstü bilgisayarımla kafama vurdu. O şimdi çatlak!
- Tom hit me in the head with my laptop. Now it's cracked!
Buz ağırlığın altında çatladı.
- The ice cracked under the weight.
Dolu pencereyi çatlattı.
- The hail cracked the window.
Odamdaki pencereler kırık.
- The windows in my room are cracked.
Eski kırık aynamı bulmak istiyorum.
- I want to find my old cracked mirror.