Sonbaharda, fanlar üzerine kapaklar konur.
- In the fall, covers are put over the fans in trains.
Birçok kitap için, kapaklar çok uzaktadır.
- For many books, the covers are too far apart.
Sonbaharda, fanlar üzerine kapaklar konur.
- In the fall, covers are put over the fans in trains.
Birçok kitap için, kapaklar çok uzaktadır.
- For many books, the covers are too far apart.
Leyla izlerini örtmek için evi yaktı.
- Layla torched the house to cover her tracks.
Ben seni örtmekten yorgunum.
- I'm tired of covering for you.
Güneş bu kadar güçlü iken örtünmek iyi bir fikirdir.
- It's a good idea to cover up when the sun is this strong.
Karlarla örtülü şu dağa bak.
- Look at that mountain which is covered with snow.
Ben gece motosikletimin üstüne bir kılıf koyduğumu sağlama alırdım.
- I used to make sure I put a cover over my motorcycle at night.
Tom arabasının üstüne bir kılıf koydu.
- Tom put a cover over his car.
Su, yeryüzünün yaklaşık %70'ini kaplamaktadır.
- Water covers about 70% of the earth.
Bu halı bütün yeri kaplamak için yeterince büyük.
- This carpet is big enough to cover the whole floor.
Sonbaharda, fanlar üzerine kapaklar konur.
- In the fall, covers are put over the fans in trains.
Kapakta Tom'un adını gördüm.
- I saw Tom's name on the cover.
Deniz dünya yüzeyinin yaklaşık dörtte üçünü kapsamaktadır.
- The sea covers nearly three-fourths of the earth's surface.
Devriye arabaları alanının tamamını kapsamaktadır.
- The patrol cars cover the whole of the area.
Tom izlerini kapatmak için elinden geleni denedi böylece yüzünü kurtarabildi.
- Tom tried his best to cover his tracks so he could save face.
Sami izlerini kapatmak istedi.
- Sami wanted to cover his tracks.
Burada boy hedefiyiz. Bir paravana bulmamız gerekiyor.
- We're sitting targets here. We need to find cover.
Kapıyı örten bir perde vardı.
- There was a curtain which was covering the door.
Duvarları kaplamak için eski gazetelere ihtiyacım var.
- I need old newspapers to cover the walls.
Su, yeryüzünün yaklaşık %70'ini kaplamaktadır.
- Water covers about 70% of the earth.
O, masrafları karşılamak için yeterli paradır.
- That's enough money to cover the expenses.
Onun kaybını karşılamak zorundayım.
- I have to cover his loss.
Bin dolar, parti için tüm masrafları kapsayacak.
- One thousand dollars will cover all the expenses for the party.
Normal aşınma ve yıpranma garanti kapsamında değildir.
- The warranty doesn't cover normal wear and tear.
Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil.
- Tom is no longer covered by his parents' health insurance.
Bu sigorta her şeyi kapsar.
- This insurance covers everything.
Tepe karla kaplı olurdu.
- The hill used to be covered in snow.
Tepe tamamen karla kaplıydı.
- The hill was all covered with snow.
It's time to get under the covers!.
You can cover the plane with regular hexagons.
The stallion has not covered the mare yet.
The magazine covers such diverse topics as politics, news from the world of science, and the economy.
When the pot comes to a boil, cover it and reduce the heat to medium.
Does my policy cover accidental loss?.
We need to set another cover for the Smith party.
The open intervals are a cover for the real numbers.
The blanket covered the baby.
There's a $15 cover tonight.
Regular hexagons can cover the plane.
Ten dollars should cover lunch.
Richard Morgan covers science for The Economist, The New York Times, Scientific American, and Wired.
Can you cover the morning shift tomorrow? I'll give you off next Monday instead.
... But thank God my lower lip covers my top lip. ...
... covers of classic songs pretty much every night. How do you choose what covers you'll ...