covering for a person's body

listen to the pronunciation of covering for a person's body
Englisch - Türkisch

Definition von covering for a person's body im Englisch Türkisch wörterbuch

clothing
giyim

Tom'un bir giyim mağazası açma çabaları boşa gitti. - Tom's efforts to open a clothing store went up in smoke.

Gıda ve giyim tezgahlarındaki ürünler çok ucuz. - Goods at the food and clothing stalls were very cheap.

clothing
{i} giysi

Bu giysiyi ben kendim yaptım. - I made this clothing myself.

Bu dükkân kadın giysisi satar. - This shop deals in women's clothing.

clothing
(Askeri) melbusat
clothing
giysiler

Tom gündelik giysiler giyinmişti. - Tom was dressed in casual clothing.

O sadece ikinci el giysiler alır. - She only buys second-hand clothing.

clothing
üzeri
clothing
giydirerek
clothing
elbiseler

Tom elbiselerini berbat edecek. - Tom will ruin his clothing.

Onlar kendi elbiselerini berbat etmediler. - They didn't ruin their clothing.

clothing
kıyafet

Müstehcen kıyafetler giymem. - I don't wear suggestive clothing.

Bütün parasını kıyafetlerde çarçur eder. - She wastes all her money on clothing.

clothing
giyecek

O, yolcuya yiyecek ve giyecek sağladı. - She provided the traveler with food and clothing.

Sel kurbanlarına yiyecek ve giyecek sağladık. - We provided the flood victims with food and clothing.

clothing
{f} giydir
clothing
(Askeri) GİYECEK, GİYSİ
clothing
giyecek/kıyafet
clothing
giyim eşyası elbise
clothing
{i} elbise

O, elbisesini mahvediyor. - She's destroying her clothing.

Kötü hava yoktur, kötü elbise vardır. - There's no bad weather, there's bad clothing.

clothing
{i} giyim eşyası, giysiler, elbiseler
clothing
{f} giydir: prep.giydirerek
Englisch - Englisch
clothing
covering for a person's body

    Silbentrennung

    co·ver·ing for a person's bo·dy

    Türkische aussprache

    kʌvrîng fôr ı pırsınz bädi

    Aussprache

    /ˈkəvrəɴɢ ˈfôr ə ˈpərsənz ˈbädē/ /ˈkʌvrɪŋ ˈfɔːr ə ˈpɜrsənz ˈbɑːdiː/
Favoriten