Tom'un duvarı pembe boyalı.
- Tom painted the wall pink.
Şeytan boyalı olduğu kadar siyah değil.
- The devil is not so black as he is painted.
Tom'un kapısı maviye boyanmış.
- Tom painted the door blue.
Tom yeni boyanmış bir bankta oturdu.
- Tom sat on a bench that had just been painted.
Tom geçen yaz evini boyattı.
- Tom had his house painted last summer.
Çiti boyamama gerek yoktu.
- I needn't have painted the fence.