Englisch - Türkisch
Definition von covered with grease; resembling grease; oily, fatty; slippery, slick im Englisch Türkisch wörterbuch
- greasy
- kaygan/yağlı
- greasy
- (Tıp) yağımsı
- greasy
- (Askeri) fırtınalı
- greasy
- gresli
- greasy
- yükselme
- greasy
- yıkanmamış
- greasy
- {s} kaygan
- greasy
- {s} civa gibi
- greasy
- {s} yağlı
Eve yağlı elbiselerle çok yorgun olarak geldim.
-I came home very tired and with greasy clothes.
O restorandaki yemek benim için çok yağlı.
-The food at that restaurant is too greasy for me.
- greasy
- {s} yağlı, yağlanmış
- greasy
- {s} yağcı
- greasy
- {s} yapışkan
- greasy
- greasy spoon
- greasy
- argo kalitesiz lokanta
- greasy
- {s} ele avuca sığmaz
- greasy
- {s} kaypak
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von covered with grease; resembling grease; oily, fatty; slippery, slick im Englisch Englisch wörterbuch
- {s} greasy
covered with grease; resembling grease; oily, fatty; slippery, slick
Silbentrennung
cov·ered with grease; resembling grease; oily, fatty; slippery, slickAussprache
Resimler
Historie
Favoriten