Şeytan boyalı olduğu kadar siyah değil.
- The devil is not so black as he is painted.
Tom'un duvarı pembe boyalı.
- Tom painted the wall pink.
Duvarlar sarıyken, yer yeşile boyanmıştı.
- The floor was painted green, while the walls were yellow.
Tom yeni boyanmış bir bankta oturdu.
- Tom sat on a bench that had just been painted.
Baştan sona kapıyı beyaza boyadı.
- He painted the door over white.
Tom'un bisikleti o onu kırmızıya boyamadan önce maviydi.
- Tom's bicycle was blue before he painted it red.