Böyle bir şey söylemen cesurca.
- It is courageous of you to say such a thing.
Tom çok cesur değil, değil mi?
- Tom isn't very courageous, is he?
Tom inanılmaz yürekliydi.
- Tom was amazingly courageous.
Tom gerçekten yürekli, değil mi?
- Tom is really courageous, isn't he?
O, ağrıya cesurca katlandı.
- She bore the pain bravely.
Pinokyo, tek başına olmasına rağmen, kendini cesurca korudu.
- Pinocchio, although alone, defended himself bravely.
Tom gerçekten gözüpek, değil mi?
- Tom is really courageous, isn't he?
Tom cesur ve yiğittir.
- Tom is brave and courageous.
Tom cesur ve korkusuz.
- Tom is courageous and fearless.
Tom gerçekten korkusuz, değil mi?
- Tom is really courageous, isn't he?
a courageous deed.