Dünyada üç tip insan vardır: sayı sayabilenler, ve sayamayanlar.
- There are three different types of people in the world: those who can count, and those who can't.
Çok sayıda ülke Olimpiyat Oyunlarına katıldı.
- A lot of countries participated in the Olympic Games.
Sadece gücümüzü hesaba katmalıydık.
- We had to count on our strength only.
Bunları hesaba katmamı istiyor musun?
- Do you want me to count these?
O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
- He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
Tom Mary'nin, parti hazırlığı için ona yardım edeceğini hesaplamıştı.
- Tom was counting on Mary to help him get ready for the party.
Uçuşundan en az bir saat önce kontuara gel, lütfen.
- Please come to the counter at least an hour before your flight.
United Airlines için kontuar nerede?
- Where's the counter for the United Airlines?
Bütün oy pusulalarını saymak zorundayız.
- We have to count all of the ballots.
Kaç kişinin katılacağını saymayı unutma.
- Don't forget to count how many people attend.
O, az bilinen ülkeler hakkındaki gerçekleri toplamak için dünyayı dolaşıyor.
- He travels about the world gathering facts about little known countries.
Ülkenin toplam nüfusu 300 milyondur.
- The total population of the country is 300 million.
Hiç kimse ülkeme güvenmek istemez.
- Nobody wants to trust my country.
Hiç kimse ülkeme güvenmek istemedi.
- Nobody wanted to trust my country.
Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.
- At last, they began to count down cautiously.
Son yıllarda, bazı Müslüman ülkeler zenginleşmiş ve dünyanın dikkatini çekmişlerdir.
- In recent years, some Muslim countries have prospered and attracted the attention of the world.
524.372'e kadar saymak zorunda kalsam, sıkılırım.
- I would be bored if I had to count to five hundred twenty-four thousand three hundred seventy-two.
Bütün oy pusulalarını saymak zorundayız.
- We have to count all of the ballots.
Dünyada üç tip insan vardır: sayı sayabilenler, ve sayamayanlar.
- There are three different types of people in the world: those who can count, and those who can't.
Kızgınsan ona kadar; çok kızgınsan yüze kadar say.
- When angry, count ten; when very angry, a hundred.
it
s ı count.
Yaz sayımınızı yapın.
- Make your summer count.
Her iki sayımda da yanılıyorduk.
- We were wrong on both counts.
I count apples as a type of fruit.
Your views don't count here.
There are three apples; count them.
Apples count as a type of fruit.
Can you count to a hundred?.
He has a 3-2 count with the bases loaded.