Amerika Birleşik Devletleri'nde hayat pahalılığı artıyordu.
- The cost of living in the United States was rising.
Geçen sene hayat pahalılığı tavan yaptı.
- The cost of living has shot through the ceiling in the last year.
Kolanı içmek zorundayım.
- I've got to drink your cola.
Eskiden çok kola içerdim ama şimdi sadece su içiyorum.
- I used to drink a lot of cola, but now I drink only water.
Avustralya'da yaşam maliyetinin bu kadar yüksek olduğunu bilmiyordum.
- I didn't know that the cost of living was so high in Australia.
Tom yüksek yaşam maliyeti ile başa çıkmakta sorun yaşıyor.
- Tom is having trouble coping with the high cost of living.