Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır.
- There is usually a cool breeze here in the evening.
Burası güzel ve serin.
- It is nice and cool here.
Nehre vardığımızda bir serinlik hissettik.
- We felt the coolness when we arrived at the river.
Onun arabası gerçekten klas.
- His car is really cool.
Ben klas elbiseler giyerim ve klas gözlükler takarım.
- I wear cool clothes and cool sunglasses.
Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.
- I was beginning to lose my cool.
Tom soğukkanlılığını asla kaybetmez.
- Tom never loses his cool.
Onun harika göründüğünü düşündüm.
- I thought it looked cool.
On yaşındayken, ne zaman on altı yaşımda olacağımı, hayatımın harika olacağını düşünürdüm.
- When I was 10 years old, I thought that when I would be 16, my life would be cool.
Norveç Reggae'si çok harika. Sadece mükemmel.
- Norwegian reggae is very cool. Simply excellent.
Ben son derece sakindim.
- I was as cool as a cucumber.
Mike her zaman sakin kalır.
- Mike always stays cool.
Tom soğukkanlılığını asla kaybetmez.
- Tom never loses his cool.
Soğukkanlılığını kaybetme.
- Don't lose your cool.
Tom arkadaşım olmak istemiyor. O benim için çok havalı olduğunu düşünüyor.
- Tom doesn't want to be my friend. He thinks that he's too cool for me.
Bu açık farkla şimdiye kadar yaptığım en havalı şey.
- This is by far the coolest thing we've ever done.
Evinizin ısıtma ve soğutma maliyetlerini uygun yalıtım ve hava sızdırmazlık teknikleri yoluyla azaltabilirsiniz.
- You can reduce your home's heating and cooling costs through proper insulation and air sealing techniques.
Ben hep Tom'un çok iyi olduğunu düşündüm.
- I always thought Tom was so cool.
Beni karizmatik bir adam olarak düşünüyor musun?
- Do you think of me as a cool guy?
Tom onun karizmatik göründüğünü düşündü.
- Tom thought it looked cool.
Norveç Reggae'si çok harika. Sadece mükemmel.
- Norwegian reggae is very cool. Simply excellent.
Biz sadece serin olduğunu düşünmüyoruz.
- We just don't think it's cool.
Bu web sitesi çok güzel.
- This website is so cool.
On dil konuşabilsem, çok güzel olur!
- It would be so cool if I could speak ten languages!
Kanada ile ilişkiler doğru ve iyi kaldı.
- Relations with Canada remained correct and cool.
Baban gerçekten iyidir. Pek sayılmaz.
- Your dad is really cool. Not really.
Yazın serinlemek için en sevdiğin yol nedir?
- What's your favorite way to stay cool in the summer?
Bir domuz serinlemek için çamurda yuvarlanır.
- A pig will wallow in the mud in order to cool down.
Tom soğutmak için pastayı mutfak penceresi eşiğine koydu.
- Tom put the pie on the kitchen windowsill to cool.
Güneşe göre bir evin yönünü değiştirerek evi ısıtmak ya da soğutmak için gerekli ya da boşa harcanmış enerjinin yüzde otuzunu tasarruf edebilirsiniz.
- By simply changing the orientation of a house in relation to the sun, you can save up to thirty percent of the energy required or wasted for heating or cooling it.
Tom soğutmak için pastayı mutfak penceresi eşiğine koydu.
- Tom put the pie on the kitchen windowsill to cool.
Onun soğukluğu arkadaşlarını soğuttu.
- His coolness has alienated his friends.
Ben sıcakladığım zaman, bir bardak soğuk su gerçekten beni serinletir.
- When I'm hot, a glass of cool water really refreshes me.
Bir domuz serinlemek için çamurda yuvarlanır.
- A pig will wallow in the mud in order to cool down.
Lütfen doğrudan güneş ışığından uzakta, serin ve kuru bir yerde saklayın.
- Please store in a cool and dry place, out of direct sunlight.
Tom soğutmak için pastayı mutfak penceresi eşiğine koydu.
- Tom put the pie on the kitchen windowsill to cool.
Güneşe göre bir evin yönünü değiştirerek evi ısıtmak ya da soğutmak için gerekli ya da boşa harcanmış enerjinin yüzde otuzunu tasarruf edebilirsiniz.
- By simply changing the orientation of a house in relation to the sun, you can save up to thirty percent of the energy required or wasted for heating or cooling it.
I like to let my tea cool before drinking it so I don't burn by tongue.
My father was talking to the World's Fair Commission yesterday, and they estimate it's going to cost a cool fifty million.
His proposals had a cool reception.
I'm completely cool about my girlfriend leaving me.
Relations cooled between the USA and the USSR after 1980.
Is it cool if I sleep here tonight?.