contrivance; the act of devising or scheming

listen to the pronunciation of contrivance; the act of devising or scheming
Englisch - Türkisch

Definition von contrivance; the act of devising or scheming im Englisch Türkisch wörterbuch

frame
çerçeve

Kaliforniya'da birçok evin ahşap çerçeveleri var. - In California, most houses have frames of wood.

Bob portreyi hoş bir çerçeve ile çerçeveledi fakat o tepetaklak olmuştu. - Bob mounted the portrait in a fancy frame, but it was upside down.

frame
{i} yapı

Onun dev gibi yapısı tarafından cüceleştim. - I was dwarfed by his gigantic frame.

Yapı, çelik iskelet üzerine betondan yapılacaktır. - The building will be made of concrete on a steel framework.

frame
argo yalan yere suç yüklemek
frame
{i} çizgi roman
frame
(Askeri) KARE, FİLM KARESİ: Seri halindeki fotoğraflardan herhangi biri
frame
mizaç
frame
(Tıp) çevrelemek
frame
çerçevelemek
frame
gövde
frame
uydurma kanıtlarla suçsuz birini suçlu göstermek ya da mahkum ettirmek
frame
(Denizcilik) Posta
frame
(Mühendislik) iskelet, çerçeve, şasi, gövde
frame
(Havacılık) Bir hava ya da deniz aracının iskeleti, kaburga
the act of
eyleminin
frame
{f} ifade etmek
frame
{i} çerçeve; (pencereye/kapıya ait) kasa; telaro
frame
(Tekstil) germe makinesi
frame
{i} (binaya ait) iskelet, karkas
frame
{i} (vücuda ait) bünye, yapı
frame
{f} iş çevirmek
frame
(İnşaat) şasi çerçevesi
Englisch - Englisch
frame
contrivance; the act of devising or scheming
Favoriten