Onların kasları sert.
- Their muscles are stiff.
Jim, kayak yaparken bacağında bir kas çekildi.
- Jim pulled a muscle in his leg while skiing.
Kalabalığın içinde güçlükle ilerledi.
- He muscled his way through the crowd.
Herkül'ün güçlü kasları vardı.
- Hercules had strong muscles.