Bir vinç ağır inşaat malzemelerini kaldırır.
- A crane raises heavy construction materials.
Tom inşaat sektöründe.
- Tom's in the construction business.
Yeni bir yol yapım aşamasındadır.
- A new road is under construction.
Köprü yapım aşamasındadır.
- The bridge is under construction.
Tom'un inşaat işçisi olan bir oğlu var.
- Tom has a son who is a construction worker.
Onların eski inşaat ekipmanları var.
- They have old construction equipment.
Şu ana kadar yaptığın bütün şey her şeye kusur bulmak, keşke daha yapıcı bir şey söyleyebilsen.
- All you ever do is nitpick. I wish you could say something more constructive.
Bizim zamanı biraz daha yapıcı kullanmamız gerektiğini düşünüyorum.
- I think we should use our time a bit more constructively.
On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
- In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
Yeni istasyon binası inşaat halinde ve yakında tamamlanacak.
- The new station building is under construction and will be completed soon.
Yeni bir okul binası yapım aşamasında.
- A new school building is under construction.
Köprü yapım aşamasındadır.
- The bridge is under construction.
Yeni bir yol yapım aşamasındadır.
- A new road is under construction.
Düşünceniz çok yapıcı.
- Your opinion is very constructive.
Tom'un yapıcı düşünceleri var.
- Tom has constructive ideas.
The engineer marvelled at his construction.
Construction in string and clockwork took first prize.
He had considered sending Lucille away to stay with relations. But then people might have put the worst construction on it – might believe she had done something she shouldn't have.
This grammatical construction is archaic.
- This is an archaic grammatical construction.
This is an archaic grammatical construction.
- This grammatical construction is archaic.