Tom Tokyo'ya giden bir trene bindi.
- Tom boarded a train bound for Tokyo.
Kanazawa'ya giden bir trene bindi.
- He got on a train bound for Kanazawa.
Er ya da geç onun olacağı zorunluydu.
- It was bound to happen sooner or later.
Tom unutmaya zorunlu.
- Tom is bound to forget.