constantly or frequently

listen to the pronunciation of constantly or frequently
Englisch - Türkisch

Definition von constantly or frequently im Englisch Türkisch wörterbuch

forever
ilelebet
forever
ebediyen

Ebediyen mutlu olacağını umuyorum. - I hope you'll be happy forever.

Ebediyen yaşamak istiyorum. - I want to live forever.

forever
sonsuza kadar

Tom Mary'den onunla sonsuza kadar kalmasını istedi. - Tom wanted Mary to stay with him forever.

O sonsuza kadar İngiltere'ye dönmüştü. - He had returned to England forever.

forever
daima

Biz daima en iyi arkadaşlar olacağız. - We will be best friends forever.

İyi bir kitap arkadaşların en iyisidir, bugün ve daima aynı. - A good book is the best of friends, the same today and forever.

forever
sürgit
forever
durmamacasına
forever
hep

Hep bugünün gelmesini bekledim. - I've waited forever for this day to come.

forever
kıyamete kadar
forever
ilanihaye
forever
devamlı
forever
durmadan
forever
sonsuza dek

Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin. - You can not be rude to everyone and expect to get away with it forever.

Birçok gökbilimci evrenin sonsuza dek büyümeye devam edeceğini varsayıyor. - Many astronomers assume that the universe continues to expand forever.

forever
forevermore ebediyen
forever
mütemadiyen
Englisch - Englisch
forever
constantly or frequently

    Silbentrennung

    con·stant·ly or fre·quent·ly

    Türkische aussprache

    känstıntli ır frikwıntli

    Aussprache

    /ˈkänstəntlē ər ˈfrēkwəntlē/ /ˈkɑːnstəntliː ɜr ˈfriːkwəntliː/
Favoriten