Englisch - Türkisch
Definition von constantly, without stopping im Englisch Türkisch wörterbuch
- always
- hep
Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.
-I've always wondered what it'd be like to have siblings.
Hepimiz onun hatalı olduğunu bilsek bile, Tom her zaman haklı olduğunu iddia eder.
-Tom always insists that he's right even when we all know that he's wrong.
- always
- her zaman
Her zaman dürüst olmak kolay değildir.
-To be always honest is not easy.
Her zaman altıda kalkarım.
-I always get up at six.
- always
- daima
Bana daima yardım ettiniz.
-You've always helped me.
Daima doğruyu söyledim.
-I've always told the truth.
- always
- herdem
- always
- hemişe
- always
- sonuna dek
- always
- durmadan
- always
- tekrar tekrar
- always
- defalarca
- always
- boyuna
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von constantly, without stopping im Englisch Englisch wörterbuch
- always
constantly, without stopping
Silbentrennung
constantly, with·out stop·pingAussprache
Resimler
Historie
Favoriten