consisting of one single substance; uncompounded

listen to the pronunciation of consisting of one single substance; uncompounded
Englisch - Türkisch

Definition von consisting of one single substance; uncompounded im Englisch Türkisch wörterbuch

simple
{s} yalın

Bu küçük hikaye her şeyi açıklamak için çok yalın. - This little story is too simple to explain everything.

simple
{s} kendi

Neden? O herkesin kendine sorduğu basit soruydu. - Why? That was the simple question everyone was asking themselves.

Her şeyden önce, lütfen basit bir kendini tanıtım yap. - First of all, please do a simple self-introduction.

simple
{s} anlaması/yapılması kolay, kolay, basit: a simple solution kolay bir çözüm
simple
anlaması kolay
simple
bönlük
simple
bunak
simple
yapması kolay
simple
saflık
simple
basitlik

Bizler gerçeklerin basit olduğunu düşünme hatasına düşmeye meyilliyiz çünkü basitlik, görevimizin amacı. - We are apt to fall into the error of thinking that the facts are simple because simplicity is the goal of our quest.

simple
karmaşık olmayan
simple
içinde kötülük olmayan
simple
{s} alçakgönüllü
simple
bileşik olmayan
simple
(Tıp) Basit, mürekkep olmayan
simple
(Tıp) İlaçlık ot veya kök
simple
yalın zool
simple
(isim) kocakarı ilacı
simple
suni olmayan
Englisch - Englisch
simple