O, sınıfının gururudur.
- She is the pride of her class.
Birçok anne-baba çocuklarıyla gurur duyuyor.
- Many parents take pride in their children.
O gururlu ve kibirli.
- He's prideful and arrogant.
Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir.
- Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.
Yemek pişirme yeteneğiyle ilgili kendisiyle gurur duyar.
- She prides herself on her skill in cooking.
Gücümüzle gurur duyduk.
- We took pride in our strength.