Ben internete bağlanamıyorum.
- I can't connect to the Internet.
Ben hemen hemen her gün internet'e bağlanırım.
- I connect to the Internet almost every day.
İnternet'e bu bilgisayarla bağlanıyorum.
- I am connecting this computer to the Internet.
Tom internete telefonuyla bağlanıyor.
- Tom is connecting his phone to the Internet.
Fadıl'ı suça bağlayan hiçbir kanıt yoktu.
- There was no evidence connecting Fadil to the crime.
Tom internete telefonuyla bağlanıyor.
- Tom is connecting his phone to the Internet.
Ben senin bilgisayarlarını bağlamıyorum.
- I'm not connecting your computers.
İnternete bir PC bağlamak roket bilimi değildir.
- Connecting a PC to the internet is not rocket science.
Bir bilgisayarı internete bağlamak roket bilimi değildir.
- Connecting a PC to the internet isn't rocket science.
Bilgisayarım yazıcıya bağlantılı gibi görünmüyor.
- My computer doesn't seem to be connecting to the printer.
Bağlantılı bir uçuşum var.
- I've got a connecting flight.
Boston'a bir aktarmalı uçuş almak istiyorum.
- I want to get a connecting flight to Boston.
Aktarmalı uçuşumu kaçırdım.
- I missed my connecting flight.