Ne zaman geri döneceksin?
- When will you return?
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
- Did the error occur right from the start or later on? - When?
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- I met him once when I was a student.
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- I once met him when I was a student.
Gitmen gerektiğinde bana söyleyeceksin, değil mi?
- You'll tell me when you need to leave, won't you?
Tom ne zaman orada olması gerektiğinden emin değildi.
- Tom wasn't sure when he was supposed to be there.
Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı.
- She got all flustered when the boy she likes came over to talk to her.
Bütün söylediği zamanı geldiğinde öğreneceğimizdi.
- All she said was that we would know when the time came.
Küçükken büyükanne ve büyükbabalarımla taşrada çok vakit geçirdim.
- When I was little, I spent a lot of time in the country with my grandparents.
Ben bir çocukken burada çok vakit harcadım.
- I spent a lot of time here when I was a kid.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- I wish you would shut the door when you go out.
Genellikle ne zaman yatarsın?
- When do you usually go to bed?
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?