Her zaman gidebilirsin.
- You can leave at any time.
Bir deprem her zaman olabilir.
- An earthquake can happen at any time.
Ağaç çürük ve taş ölü, ve her an düşebilir.
- The tree is rotten and stone dead, and could fall at any time.
Bina her an çökebilir.
- The building may crash at any time.
Tom her ne zaman ziyarete gelse bize hediyeler getirir.
- Tom brings us gifts whenever he visits.
Bu dükkâna her ne zaman gitsem, taze pişmiş taiyaki kekleri satıyorlar.
- Whenever I go to this store, they're selling freshly baked taiyaki cakes.
Lütfen ne zaman istersen gel.
- Come whenever you want.
Amcam her ne zaman gelse, o bizim için bazı güzel şeyler getirir.
- Whenever my uncle comes, he brings some nice things for us.