Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
- I could not go to the party because of illness.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Chris'i sevmiyorum çünkü o çok kaba ve duyarsız.
- I dislike Chris because he is very rude and insensitive.
Okula gidiyoruz çünkü öğrenmek istiyoruz.
- We go to school because we want to learn.
Kötü hava yüzünden, o gelemedi.
- Because of the bad weather, he couldn't come.
Posta grev yüzünden ertelendi.
- The mail is delayed because of the strike.