Onun davanın kesin bir raporunu hazırlaması gerekiyor.
- He needs to make an accurate report of the case.
Yukarıdaki metin konuyla ilgili kesin bilgiler içermiyor.
- The text above contains no accurate facts on the matter.
Saatim sizinkinden daha doğru.
- My watch is more accurate than yours.
Sizin durum analiziniz doğrudur.
- Your analysis of the situation is accurate.
Ben büyük annemin yüzünü tam olarak hatırlamıyorum.
- I don't remember my grandmother's face accurately.
O tamamen doğru değil.
- That's not completely accurate.
Tom rakamlarda hatasızdır.
- Tom is accurate at figures.