concerned; causing concern

listen to the pronunciation of concerned; causing concern
Englisch - Türkisch
ilgili; neden endişe
worrying
musallat
worrying
{s} rahatsız edici
worrying
{s} can sıkıcı
worrying
s., bak. worrisome
worrying
{s} üzücü

Bir sürü üzücü şey yaptım. - I do a lot of worrying.

worrying
{s} endişe verici

Bütün bunlar çok endişe verici. - All of this is very worrying.

Son zamanlarda depremlerin sıklığı endişe verici. - The frequency of earthquakes lately is worrying.

Englisch - Englisch
{s} worrying
concerned; causing concern
Favoriten