Tom gizli bir butona bastı.
- Tom pressed a hidden button.
Her yerde gizli kameralar vardı.
- There were hidden cameras everywhere.
Tom'un arkasında saklı bir şeyi var.
- Tom has something hidden behind his back.
Tom paranın nerede saklı olduğunu biliyor.
- Tom knows where the money is hidden.
Kedi çalıların içinde gizlenmiş yatıyordu.
- The cat lay hidden in the bushes.
Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
- The money was hidden beneath the floorboards.
Şimdi, dağ bulutlar tarafından gizlenmiştir.
- Now the mountain is hidden by the clouds.
Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
- The money was hidden beneath the floorboards.