Tom dürtü etkisiyle her gün cümleler yazar.
- Tom compulsively writes sentences every day.
Sen dürtü etkisiyle şikayet ediyorsun.
- You complain compulsively.
Tom zorlayıcı, değil mi?
- Tom is compulsive, isn't he?
Sen zorlayıcı bir şikayetçisin.
- You're a compulsive complainer.
Tom kompulsif bir kumarbazdır.
- Tom is a compulsive gambler.
Kocam bir kompulsif kumarbazdır. Ne yapabilirim?
- My husband is a compulsive gambler. What can I do?
Tom zorunlu bir yalancıdır.
- Tom is a compulsive liar.
Under this Act, the term disability shall not include—...(2) compulsive gambling, kleptomania, or pyromania; or.