complete control over a situation

listen to the pronunciation of complete control over a situation
Englisch - Türkisch

Definition von complete control over a situation im Englisch Türkisch wörterbuch

lock
{f} kilitlemek

Kapıyı kilitlemek istedim ama anahtarı kaybettim. - I wanted to lock the door, but I'd lost the key.

Küçük bir çocuğu odasına kilitlemek bir zulüm hareketidir. - It is an act of cruelty to lock a small child in his room.

lock
{i} kilit

Gerçekten mi? Ben gitmeden önce onu kilitlemiştim. - Really? I had locked it up before I went out.

Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim. - I locked the door, in case someone tried to get in.

lock
{i} bukle

Mary'nin saçının her buklesi yerindeydi. - Every lock of Mary's hair was in place.

lock
hapsetmek
lock
kapanmak
lock
(Tıp) meç
lock
(Askeri) Nehir havuzu
lock
{i} güreş birkaç çeşit yakalama yöntemi
lock
yokuşu inerken tekerleği tutan zincir
lock
{i} kıvırcık sakal
lock
stock and barrel başta
lock
{i} lok, yükseltme havuzu
lock
{f} takılmak
lock
{i} kilitlenme

Odana gitmeni ve kapıyı kilitlenmeni istiyorum. - I want you to go to your room and lock the door.

Bu binanın kilitlenmesini istiyorum. - I want this building locked.

lock
{f} kilitlemek; kilitlenmek
lock
{i} çoğ. saçlar
lock
{f} birbirine geçmek, kenetlenmek
lock
{f} birbirine geçmek
lock
güreşte birkaç çeşit yakalama usulü
lock
kilitli şey
Englisch - Englisch
lock

Even though he had not yet done so, Jack felt he had a lock on the game.

complete control over a situation

    Silbentrennung

    com·plete con·trol over a si·tu·a·tion

    Türkische aussprache

    kımplit kıntrōl ōvır ı sîçueyşın

    Aussprache

    /kəmˈplēt kənˈtrōl ˈōvər ə ˌsəʧo͞oˈāsʜən/ /kəmˈpliːt kənˈtroʊl ˈoʊvɜr ə ˌsɪʧuːˈeɪʃən/
Favoriten