Kaybı telafi etmek için çok çalıştım.
- I worked hard to compensate for the loss.
Ülkenin yaşlanan nüfusunu telafi etmek için, hükümet doğum ve göç oranlarını önemli ölçüde artırmak için adımlar atmaya karar verdi.
- In order to compensate for the country's aging population, the government has decided to take steps to significantly increase birth and immigration rates.
Kaybı telafi etmek için çok çalıştım.
- I worked hard to compensate for the loss.
Ülkenin yaşlanan nüfusunu telafi etmek için, hükümet doğum ve göç oranlarını önemli ölçüde artırmak için adımlar atmaya karar verdi.
- In order to compensate for the country's aging population, the government has decided to take steps to significantly increase birth and immigration rates.
He tries to use a loud voice to compensate for a lack of personality.
... and your cell phone has to compensate for that. So your cell phone has to include ...