companion, friend, fellow, associate

listen to the pronunciation of companion, friend, fellow, associate
Englisch - Türkisch

Definition von companion, friend, fellow, associate im Englisch Türkisch wörterbuch

comrade
yazgı arkadaşı
comrade
(komünist ülkelerde) yoldaş
comrade
arkadaş

O, arkadaşlarının cinayetiyle kızdırıldı. - He was angered by the murder of their comrades.

Genç adam arkadaşlarını ve akrabalarını uğurladı. - The young man bade farewell to his comrades and relatives.

comrade
{i} dost

Diğer erkeklerin ve kadınların iş birliği, güveni ve dostluğu olmadan, asla ileri gidemezsin. - You will never get far without the co-operation, confidence and comradeship of other men and women.

comrade
--*
comrade
{i} yoldaş

Yoldaş Tom yoldaş Mary'ye âşık oldu. - Comrade Tom fell in love with comrade Mary.

Senin iyi bir planın var, yoldaş Jukov. - You have a good plan, Comrade Zhukov.

comrade
comradeship arkadaşlık
comrade
yoldaş/arkadaş
Englisch - Englisch
{i} comrade
companion, friend, fellow, associate
Favoriten