O, yerel topluluklarında bir sorundu.
- It was a problem in their local community.
Sel toplulukları için bir krize neden oldu.
- The flood caused a crisis for their community.
Tom'un ölümü halkı şok etti.
- Tom's death shocked the community.
Onlar halka açık yüzme havuzuna gittiler.
- They went to the community pool.
Tom toplumunda bir eylemcidir.
- Tom is an activist in his community.
Tom'un cezası 25 saatlik toplum hizmetiydi.
- Tom's sentence was 25 hours of community service.