Sen tuhaf bir kızsın. - You're a peculiar girl.
Sen tuhaf bir kızsın.
You're a peculiar girl.
Bu sütün tuhaf bir tadı var. - This milk has a peculiar taste.
Bu sütün tuhaf bir tadı var.
This milk has a peculiar taste.
Her dilin özellikleri vardır. - Each language has its peculiarities.
Her dilin özellikleri vardır.
Each language has its peculiarities.
Kangaroos are peculiar to Australia.