common, usual, public, extensive, large

listen to the pronunciation of common, usual, public, extensive, large
Englisch - Türkisch

Definition von common, usual, public, extensive, large im Englisch Türkisch wörterbuch

general
genel

Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz. - We generally drink tea after a meal.

Genel anlamda,geçen yıl hava ılımandı. - Generally speaking, the weather was mild last year.

general
avam
general
takribi
general
{i} tarikat lideri
general
{i} orgeneral
general
general delivery postrestant
general
halk

İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür. - The British people in general are extremely fond of their pets.

Belediye başkanı halka hitap etti. - The mayor addressed the general public.

general
{s} tahmini
general
{s} baş

General düşman kampına karşı bir saldırı başlatmaya karar verdi. - The general decided to launch an offensive against the enemy camp.

Başkan genel af ilan etti. - The president granted a general pardon.

general
umumiyetle
general
{s} umumi
general
(Tıp) Genel, umumi, generalis
general
general averagebüyük avarya
general
(Askeri) GENERAL: Konuşmalarda, her derecedeki generallere verilen sıfat
general
genel mahiyette
general
{i} general
general
(sıfat) genel, yaygın, tahmini, baş, umumi, şef
general
{s} yaygın
general
(isim) general, genel ilkeler, orgeneral, komutan, tarikat lideri
Englisch - Englisch
{a} general