İstifası kabinede boşluk bıraktı.
- His resignation left a vacancy in the cabinet.
Bir kabine oluşturmak zordur.
- Forming a cabinet is difficult.
Mary en iyi yemek takımlarını o dolapta tutar.
- Mary keeps her best dishes in that cabinet.
Gıda ve mutfak eşyaları mutfak dolaplarında saklanır.
- Food and utensils are stored in kitchen cabinets.