commanding, ordering, enjoining

listen to the pronunciation of commanding, ordering, enjoining
Englisch - Türkisch

Definition von commanding, ordering, enjoining im Englisch Türkisch wörterbuch

mandatory
{s} mecburi, zorunlu
mandatory
(Kanun) kati
mandatory
kaçınılmaz
mandatory
{s} zorunlu

Orada, onlar onun yasak olduğunu söylemez. Aslında, onlar onun zorunlu olduğunu söyler. - Over there, they don't say that it's prohibited. In fact, they say that it's mandatory.

Yemek kursu okullarda zorunlu olmalı. - A cooking course should be mandatory in schools.

mandatory
{i} mandater, mandacı
mandatory
(Askeri) MECBURİ, ZARURİ: Komut veya emir ile istenilen, muhakemeye meydan vermeden, yapılması istenen. Mesela; verilen bir emrin yerine getirilmesi mecburidir. (a directive is mandatory)
mandatory
{s} manda uygulayan
mandatory
{i} vekil
mandatory
(Avrupa Birliği) zorlayıcı, zaruri
mandatory
mandater
Englisch - Englisch
{a} mandatory
commanding, ordering, enjoining
Favoriten