Tom serbest bırakmayı reddetti. - Tom refused to let go.
Tom serbest bırakmayı reddetti.
Tom refused to let go.
Onu sıkıca tuttu ve hiç bırakmak istemedi. - She held him tightly and never wanted to let go.
Onu sıkıca tuttu ve hiç bırakmak istemedi.
She held him tightly and never wanted to let go.
Tom Mary'nin elini bırakmak istemedi. - Tom never wanted to let go of Mary's hand.
Tom Mary'nin elini bırakmak istemedi.
Tom never wanted to let go of Mary's hand.