coming next, either in sequence or in time

listen to the pronunciation of coming next, either in sequence or in time
Englisch - Türkisch

Definition von coming next, either in sequence or in time im Englisch Türkisch wörterbuch

following
{s} izleyen

Bizi izleyen birini görmedim. - I didn't see anybody following us.

O, arkasında izleyen köpeği ile yürüyüşe çıktı. - He went out for a walk, with his dog following behind.

following
{i} izleme

Tom birinin kendisini izleyip izlemediğini görmek için omzunun üzerinden baktı. - Tom looked over to his shoulder to see if anyone was following him.

Lütfen beni izlemeyi durdurur musun? - Would you please stop following me?

following
yandaşlar
following
ardından gelen
following
sözü edilen
following
müteakiben
following
(Havacılık) aşağıdaki müteakip
following
bir şeyin üstüne
following
{i} aşağıdaki

Aşağıdaki cümleleri Japoncaya çevir. - Translate the following sentences into Japanese.

Aşağıdaki malzemelere ihtiyacım var. - I need the following items.

following
{f} izle

Tom'un bizi izlemeyi bırakmasını istedim. - I asked Tom to stop following us.

Tom Mary'nin kendisini izlediğini fark etti. - Tom noticed that Mary was following him.

following
ed.-den sonra
following
destekçiler türkümü
following
ertesi

Tom ertesi Cuma Mary'yi görmek için gitti. - Tom went to see Mary the following Friday.

O, ertesi gün eve gideceğini söyledi. - He said that he was going home the following day.

following
belirtilen şey ya da kişiler
following
the following şunlar
following
bağımlı olan kimseler
following
{e} sonra

Kazadan sonra o çabucak iyileşti. - Following the accident he recovered quickly.

Bir sonraki yıl o onunla evlendi. - She married him the following year.

following
tabi olanlar
following
{i} hayran kitlesi
Englisch - Englisch
following

See the following section.

coming next, either in sequence or in time
Favoriten