Kısa sürede geri dönmek şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out only if you come back soon.
Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.
- If you don't want to come back, I'll understand.
Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
- Dick promised to come back by three o'clock.
Hemen geri gelmek zorundaydık çünkü okul başlamak üzereydi.
- We had to come back soon because school was about to start.
Geri dönmek zorunda kalacağız.
- We'll have to come back.
Bir daha asla buraya geri dönmek istemiyorum.
- I don't want to come back here ever again.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.
Eğer geri gelmezsem, girişim muhtemelen başarısız olur.
- If I don't come back, the venture will probably be unsuccessful.
But he never knew that it really was his own Bunny, come back to look at the child who had first helped him to be Real.
... information coming back from the people that said yes. ...
... And just keep coming back to your breath, to ...