Oyundaki komik sahneler abartılıydı.
- The comic scenes in the play were overdone.
Herkes komik roller oynamanın diğerlerinden daha zor olduğunu iddia ediyor fakat bu hiç doğru değil. Herhangi bir alanda, iyi bir iş yapmak her zaman zordur.
- Everyone claims that it's harder to play comic roles than others, but that's not true at all. Doing a good job is always difficult, in any area.
Caz ölmedi, sadece komik kokuyor.
- Jazz isn't dead, it just smells funny.
Cümleler kelimelere içerik getirir. Cümlelerin kişilikleri vardır. Onlar komik, akıllı, aptal, anlayışlı, dokunaklı, incitici olabilirler.
- Sentences bring context to the words. Sentences have personalities. They can be funny, smart, silly, insightful, touching, hurtful.
Tom bunun eğlenceli olduğunu düşünmeyebilir.
- Tom may not think this is funny.
Yaşam eğlenceli bir şey.
- Life's a funny thing.
Onlar bana garip baktılar.
- They looked at me funny.
Bunun garip olduğunu düşünmüyor musun?
- Don't you think that's funny?
O adamla ilgili tuhaf bir duyguya sahibim.
- I've got a funny feeling about that guy.
Ben tuhaf bir gürültü duydum.
- I heard a funny noise.
Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
- I borrowed this comic from his sister.
Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
- I borrowed this comic from his sister.
It was a comical performance.
What a comical error!.
The tutor cruelly excelled in comical scoldings.