come to rest

listen to the pronunciation of come to rest
Englisch - Türkisch
durmak
settle
{f} yerleşmek

O, Arkhangelsk'te onunla yerleşmek istiyordu. - She wanted to settle down with him in Arkhangelsk.

Tom yerleşmek istediğini söylüyor. - Tom says that he wants to settle down.

settle
karara varmak
settle
(İnşaat) çökme
settle
{i} tahta kanape
settle
göstermek
settle
(Kanun) takas etmek
settle
binada tasman meydana gelmek
settle
(Arılık) salkım oluşturmak
settle
tahta kanepe
settle
yatışmak
settle
{f} ödemek

Donan bir dilenci tedavi için hastaneye getirildi. Fakat faturayı ödemek için bir senti bile yoktu. - A freezing beggar was brought into the hospital for treatment. However, he didn't have even one cent with which to settle the bill.

settle
yerleş

Yerleşimciler, yapılan anlaşmalara her zaman saygı göstermediler. - The settlers did not always honor the treaties.

O, müzik dinlemek için koltuğuna yerleşti. - He settled down in his armchair to listen to the music.

settle
(isim) tahta kanape, bank, sıra
settle
{f} (bir şeyi) (bir yere) oturtmak; -e
settle
{f} yatıştırmak
settle
{i} sıra
settle
{f} hafiflemek
settle
{f} dibe oturmak
settle
{f} anlaşmak
settle
{f} konmak
Englisch - Englisch
settle
come to rest
Favoriten