Kısa sürede geri dönmek şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out only if you come back soon.
Geri dönmek zorunda kalacağız.
- We'll have to come back.
Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum.
- I expect her to come back before lunch.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.
Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.
- If you don't want to come back, I'll understand.
Ofisime geri dönmek istiyor musun?
- Do you want to come back to my office?
Buraya geri gelmek istiyorum.
- I want to come back here.
Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
- Dick promised to come back by three o'clock.
Oyuncu muhteşem bir dönüş yaptı.
- The player made a splendid comeback.
Boston'a geri gelmek istiyorum.
- I want to come back to Boston.
Sami bu eve geri gelmek istiyor.
- Sami wants to come back to this house.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.
Geri gelmek istersen, anlarım.
- If you want to come back, I'll understand.
But he never knew that it really was his own Bunny, come back to look at the child who had first helped him to be Real.
That fad went out with the eighties, but I think it's making a comeback.
I wish I had thought of a quick comeback for his comment.
... But I want to come back to Chrome for a minute. ...
... And then when they come back from lunch, their rates soar. ...