Öğretmenin söylediği şey, Mary'ye soğuk terler döktürdü.
- What the teacher said made Mary break out into a cold sweat.
Kawazoe beni toplantıda sıkıştırdığı zaman, soğuk terler döktüm.
- When Kawazoe pinned me down at the meeting, I broke out in a cold sweat.