cognizant; aware; communicative

listen to the pronunciation of cognizant; aware; communicative
Englisch - Türkisch

Definition von cognizant; aware; communicative im Englisch Türkisch wörterbuch

intelligent
{s} zeki

John Bill'den daha zeki. - John is more intelligent than Bill.

Thomas onu çok zeki olarak dikkate almadı. - Thomas didn't consider him very intelligent.

intelligent
akıllı

Tom kesinlikle akıllı görünüyor. - Tom certainly looks intelligent.

Çok kısa bir uyarı veya açıklama akıllı bir kişi için yeterlidir. - A very brief warning or explanation is enough for an intelligent person.

intelligent
{s} kabiliyetli
intelligent
{s} yetenekli

Biz karşılaştığımız tehlikelerin bazıları hakkında inanılmaz yetenekliydik. - We were incredibly intelligent about some of the hazards that we faced.

intelligent
izan sahibi
intelligent
yaman
intelligent
anlaşılabilir
intelligent
anlayışla
intelligent
{s} akıllı, zeki, anlayışlı
intelligent
{s} usta
intelligent
{s} kültürlü
intelligent
intelligently akıllıca
Englisch - Englisch
intelligent
cognizant; aware; communicative
Favoriten