Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim.
- It was bad enough that he usually came to work late, but coming in drunk was the last straw, and I'm going to have to let him go.
Larry Ewing sarhoştur.
- Larry Ewing is drunk.
Tom horoz dövüşünü sever.
- Tom likes cockfighting.
Horoz dövüşü birçok ülkede yasaklanmıştır.
- Cockfighting is banned in many countries.
Sarhoş adam düz yürüyemiyordu.
- The drunken man couldn't walk straight.
Polis memuru el fenerini sarhoş adamın yüzüne tuttu.
- The officer shone his flashlight in the drunken man's face.
Tom'un canı sarhoş olmak istedi.
- Tom felt like getting drunk.
Çalışanların alışkanlıklarından biri sarhoş olmak ve ertesi güne kadar sefil hayatlarını unutmak için iş gününün sonunda bir barda ya da restoranda toplanmaktır.
- One of the employees' habits is to gather in some bar or restaurant at the end of the workday to get drunk and forget their miserable life until the next day.
Tom eve sürmek için çok içkili.
- Tom is too drunk to drive home.
Tom'un büyük siyah bir penisi var.
- Tom has a big black cock.
Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır.
- Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.
Çocuklar, aptallar ve ayyaşlar doğruyu söyler.
- Children, fools and drunkards tell the truth.
Ayyaşlar genellikle oldukça komiktirler.
- Drunkards are often quite amusing.
He is totally cocked right now, about thirteen beers into his 12-pack.
All right, cock.
He cocked his hat jauntily.
In the darkness, the gun cocked loudly.
The farmhands stack the hay into cocks.
Make sure none of your men go off half-cocked and ruin this operation.
1. Bill often goes off half cocked.
2. Mr. Jones was thinking about quilting his job, but his wife told him not to go at half cock.