Burası sıcak. Montunu çıkarabilirsin.
- Here it is warm. You could put away your coat.
Beş yıldır yeni bir mont almadım.
- I haven't bought a new coat in five years.
Paltonu holde as lütfen.
- Hang your coat in the hall please.
Bir palto giymelisin.
- You should wear a coat.
Hem Tom hem de Mary ağır kış kabanları giyiyorlardı.
- Tom and Mary were both wearing heavy winter coats.
Kabanını al. Soğuk bugün.
- Take your coat. It's cold today.
Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
- It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.
Tom ceketinin fermuarını kapadı.
- Tom zipped up his coat.
Onların işi duvarları sıva ile örtmektir.
- Their job is to coat the walls with plaster.
Annem bu manto ile dışarı çıkmayı seviyor.
- Mother likes to go out in this coat.
O ona yeni bir manto yaptı.
- He made her a new coat.
Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
- The coat is lined with fur.
Kürk mantolar satışa sunulmuştur.
- Fur coats are on sale.
Yeni kürk mantolar vitrinde sergilendi.
- The new fur coats were displayed in the window.
Duvar boya ile kaplıydı.
- The wall was coated with paint.
Ev taze boya katıyla harika görünüyordu.
- The house looked wonderful with its fresh coat of paint.
Onlar sandalyeye bir kat boya sürdüler.
- They put a coat of paint on the chair.
Tom ceketini alt katta bıraktı.
- Tom left his coat downstairs.
O resim ile duvarı kapladı.
- He coated the wall with paint.
Uçak toz ile kaplanmıştı.
- The plane was coated with dust.
O, ceketini bir askıya astı.
- He hung his coat on a hook.
Ceketi askı kancasına koy.
- Put the coat on the hanger.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
One can buy coated frying pans, which are much easier to wash up than normal ones.