Kendimi tamamen ipucusuz hissettim.
- I felt totally clueless.
Tom'un kesinlikle buradaki şeylerin nasıl işlediği hakkında bir ipucu yok.
- Tom certainly doesn't have any clue about how things work around here.
Tom'un bir ipucu yok.
- Tom doesn't have a clue.
Smith, clue Jones in on what's been happening.