clubbable

listen to the pronunciation of clubbable
Englisch - Türkisch
{s} kulüp üyeliğine lâyık
{s} sosyal
{s} girişken
{s} kulüp ile ilgili
girgin
sociable
{s} sosyal

Johnsonlar çok sosyal insanlardır, onlar partilere sık sık ev sahipliği yapmaktan hoşlanırlar. - The Johnsons are very sociable people, who enjoy hosting parties often.

Sadece sosyal olmak için içerim. - I only drink to be sociable.

sociable
{s} girişken

Tom oldukça girişken, değil mi? - Tom is quite sociable, isn't he?

Yeterince girişken değilim. - I'm not sociable enough.

sociable
sokulgan
sociable
sociablycandan
sociable
hoş sohbet
sociable
sociablenesshoş sohbetlik
sociable
toplum hayatından hoşlanma
sociable
sosyal faaliyet
sociable
tatlı dilli
sociable
hoşsohbet

Tom oldukça hoşsohbet, değil mi? - Tom is quite sociable, isn't he?

sociable
{s} eğlenceli
sociable
{s} arkadaş canlısı
sociable
{i} divan
sociable
{s} çevresi geniş
sociable
{i} kilise üyelerinin resmi olmayan toplantısı
sociable
{s} toplumcul
sociable
(isim) fayton tipi araba, iki kişilik üç tekerlekli bisiklet, divan, kilise üyelerinin resmi olmayan toplantısı
Englisch - Englisch
sociable
A clubbable person is friendly and likes being with other people, which makes them good members of social clubs. He is a clubbable chap. interesting and good at talking in a friendly and relaxed way with other people
Suitable for membership in a club; sociable
inclined to club together; "a clubbable man"
{s} sociable, fit to be a member of a club
inclined to club together; "a clubbable man
clubbable
Favoriten