Tom kaya tırmanışı için çok yaşlı olduğuna karar verdi.
- Tom decided he was too old for rock climbing.
Uygun ekipman olmadan kaya tırmanışı tehlikeli.
- Rock climbing without proper equipment is dangerous.
Ağaca tırmanan bazı maymunlar gördüm.
- I saw some monkeys climbing the tree.
Duvardan tırmanarak hapishaneden kaçtı.
- He escaped from prison by climbing over a wall.
O, dağ tırmanıcılığına alışkındır.
- He's used to mountain climbing.
O, dağ tırmanıcılığına alışkındır.
- He's accustomed to mountain climbing.
Şu ayakkabılar tırmanma için işe yaramaz.
- Those shoes won't do for climbing.
Tom yüksek ağaca tırmanmaya çalıştı.
- Tom tried climbing the tall tree.
Şu ayakkabılar tırmanma için işe yaramaz.
- Those shoes won't do for climbing.
John o bir öğrenci iken sıklıkla dağa tırmanmaya giderdi.
- John would often go mountain climbing when he was a student.
Hemen her hafta sonu dağcılık yapmaya gideriz.
- We go mountain climbing almost every weekend.
Dağcılıkla ilgileniyorum.
- I am interested in mountain climbing.